19 Ekim 2013 Cumartesi

Sinirden delirmek üzereyim.
Tabiki umrunuzda değil. Kimsenin umrunda değil. Hiç kimsenin umrunda olmadığım hissini en derinden hissediyorum. Daha da kuvvetli bir his varsa hissettiğim o da benim olmayan bir hayatı yaşadığımdır.
Benim değil bu hayat. Benim olamaz. Benim olsun istemedim ki bu hayat. Kendi istediğim bir hayat var zaten. Ama hayatımdaki -lafın gelişi hayatım- kararları ben veremiyorum. İrade sahibi değilim. Bana sormuyorlar. Bağırıyorum. Çığlık atıyorum. Kimse beni fark etmiyor.
Meğer içimden bağırıyormuşum, göz yaşlarımdaki çığlıkları kimse göremiyormuş.
Ağlıyormuşum, ağlıyormuşum şelale oluyormuş gözlerim, dere oluyormuş yastığım. Bulut oluyormuş yorganım, örtüyormuş tüm manzarayı. Kimse güneşli gün için o kara bulutlu beni yaşamaya çalışmıyor. Kimse aralamıyor perdeleri.
Kendi içimde deliriyorum ben de.
Kendi yalnızlığıma bakıyorum. Benim olmayan hayata küçük dokunuşlar yapmaya devam ediyorum.
Her gece ağladıktan sonraki sabah insanlara gülümsüyorum. Gülümsüyorum ki üzülmesinler. Ben üzülüyorum bari onlar beni mutlu bilsinler istiyorum.
Herkese yetmeye çalışıyorum kendime yetemez iken.
İstediğim şeyleri tercih etmek istiyorum. Kimse karışmasın istiyorum. Ben olmak istiyorum.
Bunu yazarken ağlamamış olmayı diliyorum.
Belki bir ergen yazmış gene diyeceksiniz. Ben çok kez yaptım çünkü. Bugün o ergen benim. Kusuruma bakmayın artık.
Kimse kusuruma bakmasın. Güzel şeyler söylediğimde takmıyorsunuz, kötü şeyler söylersem de takmayın.
Öpt.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder