Daha bugün benim bloguma girdi ve bir kaç bir şey okudu, beğenmiş. Dile getirince resmen gözlerim doldu. Ağlamak istedim. Dedi ki bende yazmak istiyorum ama yapamam, e dedim bende gönder o zaman yazıp bir şeyler ben uyarlayayım. Öyle ettik böyle ettik bana bir mail attı. Sizlere direk o maili okumayacağım, hiçbir özelliği kalmaz yoksa. Canım arkadaşımın bir sevdiceği varmış. Ama içim burkuldu okurken. Uzaktan bir bakış açısıydı okuduklarım onun dünyasına ve insan yaşantısına. Duygularımızla yönlendirdiğimiz hayatımız görebildim ve üzüldüm resmen.
Kızcağız okulun bitmesine sevinsin mi üzülsün mü bilemiyor şuan. Hani yabancı filmlerde hatta bazen Türk dizilerinde de görürüz; kız sever ama erkek farkında değildir. Böyle genellemek istemem çünkü her şey ve her aşk özeldir ama durum tam da bu.
Dediğine göre arkadaşımın hemen her gün mesajlaşıyorlarmış ama çocuk bazen cevap veriyormuş bazen de hiç oralı olmuyormuş. Çocuğun bu hareketi bana filmlerdeki federal ajanları aratır oldu. Olsaydılar da bu çocuğa gününü gösterseydik.
Ama arkadaşımın bu çocuğu rüyalarında görecek kadar, hatta okula gidip onu görebilmek için uyku uyuyamaması kadar çok sevmesinin karşılığında çocuğun da gözlerini açması gerekir. Bu bir ayıp değildir. Ama bir yanlış da sayılmamak üzere kötü bir şeydir.
Yine arkadaşımın dediğine göre onsuz geçen bu dört gün çile iken, koskoca yaz tatilinde ne yapacağım sözü beni benden aldı. Sanki kalbim bin parçaya bölündü. Roman yazarları sayfalarca yazarak anlatırken arkadaşım bana küçücük bir yazıda tüm aşkı hissettirdi. Küçücük bir kızın, küçük kalbindeki kocaman aşkı ve sevgiyi hissettirdi.
Ve gene o isimleri her yerde duyulan, bilinen yazarlar, bilgelere taş çıkaracak bir söz yazdı arkadaşım. Bu söz ancak iyi gözlemci, iyi düşünen birisinden gelebilirdi. Demiş ki;
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, reddedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için. Ben neyden korkuyorum biliyor musunuz? Ya da nelerden korkuyorum? Kaybetmekten korktuğum için, sevmekten korkuyorum. Ya da kaybetmekten korktuğum halde hala seviyorum. Konuşmaktan korkuyorum, reddedilmekten korktuğum için. Açılmaktan korkuyorum, sevgimi belli etmekten korkuyorum, küseceğini bildiğim için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder