26 Temmuz 2015 Pazar

Bir Kaşık Su

Tuttuğum eller beni kıyıda bıraktı.
Yüzme bilmeyen bir kızdım. Boyumu geçiyordu dalgalar. Ben daha yüzmeyi öğrenemeden dalgalarlaydım. Kafamı daha sudan yeni çıkarmış o derin nefesimi alırken başka bir dalganın esiri oldum.
Yüzmeyi öğretmesini bekledim açık denizlerin yüzücüsünden.
Kıyıdaki o çırpınan kız onun için ne kadar zor olabilirdi ki? Neden öğrenenemesin yüzmeyi?
Ama korkak bir insana korkusunu unutturmak yüzücünün tahmininden de zormuş anlaşılan. Kendini bir türlü suya bırakamayan kız açık denizlerin oğlanıyla beraber. Kız korkuyor sabrını zorlamaktan. Kız çekingen. Canı emanet oğlana. Ne dese yapacak. Öğrenmek istiyor kız çünkü. Belki beraber kulaç atarlardı açık denizlere? Kim bilir yelkenlilerle yarışırlardı fırtınalarda? Balıklarla kovalamaç oynarlardı?
Kızın uğraşları yetersiz kaldı haliyle. Çocuk kızın yüzebileceğine dair inancını kaybetmişti. Diyordu ki olmaz, bu kız yüzemez. Denizin sığına ait bu zavallı kız.
Kız kendince çırpındı dalgalı denizde.
Oğlandan yardım eli istedi. Sen yüzme dedi kız, ben sana yüzeyim kal orada dedi.
Oğlan dev dalgalarla mücade etmiş zamanında, şimdi boynu bükük sahil dalgalarına mı boyun eğecek?
Beklemekten sıkıldı oğlan.
Yüzmeyi öğrenemeyecek bu kız, her kulacı derine bu kızın, her hareketinde batıyor.
O kız, yarın öbür gün ölecek. Çünkü çok kez bırakıldı eli.
Çok su yuttu oğlanın denizinde.
Çocuğun balık gibi yüzüşü, kızın zor nefes alışlarıyla aynı kulvarda değildi.
Kız tam elini tutacakken oğlanın, oğlan o eli tutmadı. Halbuki yüz demişti, elini tutacağım. Belki o zaman boğulmazdı kız?
Git dedi şimdi de, git daha fazla gözümde küçülme.
Halbuki gidildikçe küçülmez miydi kız?
Kız eninde sonunda yüzmeyi öğrenir elbet, çocuk başka sulara açılırken.
Başka elleri tutacakken çocuk, belkide kız onca yaşanmışlığın altında boy verir.
Ve umarım kızın nefesi tekrar suyun üstüne çıkmaya yetmez.
Bazılarımız için su korkuyken, bazılarımız susuz yapamaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder