27 Ağustos 2013 Salı

Eski gecekondu, yıkık dökük evimizi hatırlıyorum. Annemin iki üç ayda bir küflenip dökülen duvarları kazıyıp tekrar badana yapışını, tüten sobanın isinin sildiği koltuk örtülerini söküp makineye atışını, bir sabah kahvaltısında babamın ters çevirdiği masanın üzerindeki tabakları yerden toplayışını, babamın annemin üzerine döktüğü çorbayı yerden silişini, ütü yapışını, yerleri silişini, masayı kurup-toplayışını, her şeyi hatırlıyorum.
Annem yıllardır temizlik yapıyor. Ertesi günü işe gideceği akşamın geç saatlerine kadar, erken kalktığı günün sonuna kadar, evliliğinin başından, beklenen sonuna kadar ve ben doğduğumdan şimdiye kadar annem temizlik yapıyor.
Ve şu zamanlarda benim de sorumluluk almam gerekiyor. Annem işte yoruluyor ve ben kendimi ev temizliği yaparak anneme yardımcı olmada sorumlu hissediyorum.
Ama diyorum ki, 'başka yollar vardır ya,' 'böyle yapmayalım bu daha kolay,' ya da 'yapmasak da olur kim ne diycek,' gibi düşüncelerle kendimi isteksiz hissdip üzerimdeki görevleri yapmıyorum. Başlasam bile bitiremiyorum.
Her şeyde umut gören ben, bu konunun sonunda ışık göremiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder