14 Mayıs 2013 Salı

Lan, nerelerdeyim biri merak etmiyor arkadaş. Ben boşuna atar yapıyorum zaten yalnızım. Bu yalnızım kısmı yalan değil, çok az tık alıyorum baya baya. Olsun biz yalnız da mutluyuz değil mi? Yok mu? Hiç mi? Peki. Ok. 
Blogger da dolanıyorum arada güzel yazılar okuyorum. Güzel derken olaylar pek benimkilerden farklı değilmiş ama olsun anlatıcı iyi anlatıyor. Bir ara paylaşırım.
 Bu dönem tam dersleri sıkı tuttum derken s*ki tuttum anasını satayım. Tam oldu diyorum poff sönüyorum hemen. Matematik geliyor biraz, arkasından sözelleri iteliyorum bana mısın demiyor. Öz değerlendirmemi yazımın sonunda yapacağım.
 Geçen saat 11 mi 10 mu öyle bir şey. Nasıl içkiliyim.... Şaka şaka. Aldım pc'yi kucağıma bu Les Twins'in videolarını izliyorum. Abim Edirne'de okuyor benim o yüzden annem ve ben aynı odada uyuyoruz, abimin yatağında uyuyor annem. Annemle küçük yaştan beri beraber uyuyoruz. Bunun sebeplerini yarın paylaşacağım yazımda konuşurum. Uzun biraz. Annem söylenmeye başladı, annem de benim gibi susar susar birden parlar ve hemen üzülür. Ay ne şekermişiz lan. Annem bağırdı ben ders çalışmıyor muşum hep o LT'i izliyormuşum falan. E haklı. Ama sebepleri var gibi. Yani aslında yok, ben kendi önüme engel koyup bahane arıyorum gibiyim. Üzülüyorum tabii. Kapadım pc'yi koydum yerine döndüm arkamı uyudum. Yani fiziksel olarak. Ağladım yani. Çok üzüldüm. Hem kendime kızdım, hem olaylara. Her şeye. Başladı benim motor geri sarmaya. Ben ağlıyorum deliler gibi. Hani başkasına belli etmeden ağlama olayı var ya bildiniz siz onu, öyle yapıyordum. Bir baktım annemin göz kapaklarının sesini duyuyorum, annemin gözü yaşlanınca göz kapakları ses çıkarır, baktım o da ağlıyor. Ses etmedim. Sonra toparlanır gibi oldu biraz sora doğruldu "Ağlıyor musun?" sen falan dedi. Sesimi çıkarmadım, biliyordu zaten, karşılıklı ağlıyorduk. Anneme atar yapınca veya kendi şeylerim yüzünden annemi üzünce veya babama bir şey dediğimde olay annemle babamın tartışmasına dönünce daha da üzülüyorum, kahroluyorum. Sonra sarıldık annemle annem konuştu ve beni sakinleştirdi gene. Suçlu olan benim ama bana sarılıp beni sakinleştiren gene annem, biraz da annemin omzundaki yüklerin yıllardır orada durmasına ve herkesin bunu anneme yakıştırıp itiraz etmemesine alışılmışlığına üzüldüm, ağladım. Uyumuşum sonra. Sabah kalkıp yastığımdaki rimel lekesini gördüm. Üzgün gittim okula.
Haksızlığı sevmiyorum ya, hani yay burcuyum ya. Anasını siktiğimin dünyasında, amına koyduğumun hayatında bir sürü haksızlığa uğradım. Çalışmamak benim suçum ise eğer, bundan böyle haksızlığa susarsam bunu da suç bilirim. Ezileni ezmek de ne oluyor? Ezileni kurtarmaya çalışmak mı? Asla. Ne zaman yaptıysam sırtı yere gelen ben oldum, babayı alırsınız. Gidim çay suyu koyayım annem gelir şimdi, tombiş ayaklım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder